Ayrıntılara dalmak için sipariş verin Kitap ya da sesli kitabını edinin ücretsiz.
Sinopsis
Keskin Tutun bilişsel gerileme hakkındaki yaygın efsanelere meydan okumayı amaçlamaktadır. Ayrıca, yaşlandıkça kendinizi korumak için hayatınızda inşa edebileceğiniz sütunlar sunuyor. Toplum, belirli sayıda nöronla doğduğumuza ve beynimizin sadece yaşla birlikte gerileyeceğine inanmaya başladı. Ancak beyin cerrahı Sanjay Gupta bilimin aksini söylediğine inanıyor. Son araştırmalar, kanıta dayalı yaklaşımları benimseyerek yeni beyin hücreleri yaratabileceğimizi ve yeni bağlantılar kurabileceğimizi gösteriyor.
Sanjay Gupta hakkında
Sanjay Gupta Amerikalı bir beyin cerrahı, tıp muhabiri ve yazardır. Atlanta, Georgia'daki Grady Memorial Hastanesi'nde nöroşirürji servisinin şef yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Gupta aynı zamanda Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde nöroşirürji doçenti ve CNN'de baş tıp muhabiridir.
Gupta, sağlıkla ilgili konularda yaptığı çok sayıda televizyon programıyla tanınıyor. 2020 koronavirüs pandemisi sırasında, krizi ele alan çok sayıda CNN programına sık sık katkıda bulunmuştur. Gupta, birden fazla Emmy Ödülü kazandığı CNN programı Sanjay Gupta MD'nin sunucusudur. Gupta ayrıca 6 bölümlük mini dizi Chasing Life'a da ev sahipliği yapmıştır.
Büyüyen Beyin Hücreleri
Nöronlar olarak da bilinen beyin hücrelerinin daha önce sadece iki aşamada büyüdüğü düşünülüyordu. Özellikle de çok gençken ve beyniniz gelişirken ya da bir beyin hasarı geçirdiğinizde. Bu nöral büyümeye nörogenez denir. Ancak son araştırmalar, yaralanma olmaksızın normal bir yetişkin yaşamının yeni nöral büyüme ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Yetişkin yaşamında büyümenin gözlemlenmesi, beynimizin gerilemek yerine büyümeye devam etmesini sağlamak için en iyi yaklaşımları benimsemenin önemini göstermektedir.
Beyniniz Genel Sağlığın Anahtarıdır
"Hiç bir doktor size bisiklet sürerken kask takmanın öneminin yanı sıra beyninize iyi bakmanız gerektiğini hatırlattı mı? Muhtemelen hayır." - Sanjay Gupta
Gupta, sağlığın neredeyse her zaman kilo, kolesterol seviyeleri ve kalp sağlığı gibi ölçütlerle değerlendirildiğine dikkat çekiyor. Ancak bu, beyni sıklıkla unuttuğumuz anlamına geliyor. Bu durum tıp dünyasında da kendini gösteriyor; beyin hakkında ancak bir kişi zaten hasta olduğunda konuşuluyor. Keep Sharp kitabında Gupta, beyninize öncelik vermenin diğer tüm sağlık ölçütlerinizin yerine oturmasını sağlayacağını savunuyor.
Sağlıklı bir beyin olmadan sağlıklı kararlar alamazsınız. Öte yandan, beyninizi ilk sıraya koyarsanız, sağlıklı bir vücut, kilo ve kalp geliştirmek için kararlar almaya başlayabilirsiniz. Bunun da ötesinde, kendinize daha fazla güveneceğinizden ve ilişkileriniz daha sağlıklı olacağından daha mutlu olacaksınız.
İyi Bir Gece Uykusu Alın
Uykunun sağlık açısından birçok faydası vardır, ancak muhtemelen uykunun en büyük faydası beyniniz üzerindeki etkisidir. Beyniniz sadece dinlenmek yerine siz uyurken anılarınızı pekiştirir. Gün içinde edindiğiniz yeni bilgileri genel anlatınıza etkili bir şekilde eklemek iyi bir gece uykusuna bağlıdır. Ayrıca uyku, bir önceki günden kalan alakasız bilgileri unutmanıza yardımcı olarak asıl önemli olana daha fazla odaklanmanızı sağlar. Gupta'ya göre iyi bir gece uykusu yedi ila dokuz saatlik uykudan oluşur.
Uykunun araştırmacılar tarafından yakın zamanda bulunan bir diğer faydası da beyninizin durulama döngüsünü sağlamasıdır. Vücudunuz beyninizden belirli atıkları uzaklaştırır ve belirli temel metabolik süreçleri yürütür. Bu süreçler bu dönemde uyanık olduğunuz zamana göre daha verimlidir. Bu nedenle uykunuza öncelik vermeye başlamalısınız.
Kirli Düzine: Beyin Hakkında 12 Yıkıcı Efsane
Gupta, beyin hakkında sıkça yayılan 12 yıkıcı efsaneyi tanıtıyor.
Efsane #1 Beyin Tam Bir Gizem Olarak Kalmaya Devam Ediyor
Beyin son derece karmaşık bir organdır. Bununla birlikte, araştırmacılar beynin alanları ve bağlantıları hakkında derin bir anlayış geliştirmişlerdir. Nörobilim alanı önemli ölçüde ilerlemektedir ve anlayışımız yalnızca büyümeye devam edecektir.
Efsane #2 Yaşlı İnsanlar Bir Şeyleri Unutmaya Mahkumdur
Yaşlandıkça beyin hücrelerini kaybettiğimiz için bilişsel yeteneklerimiz azalacaktır. Bununla birlikte, yaşlanmayla ilişkili çeşitli güçlü yönler de vardır. Örneğin, yaşlandıkça muhtemelen daha sağlam bir kelime dağarcığına ve daha iyi bir karakter yargısına sahip olacaksınız. Benzer şekilde, yaşlı insanlar genellikle çatışmaları yönetmede daha iyidir. Bu nedenle, hafızanız biraz azalabilir. Bununla birlikte, yaşla birlikte diğer alanlarda da daha güçlü hale geleceksiniz.
Efsane #3 Demans Yaşlanmanın Kaçınılmaz Bir Sonucudur
Demans bir beyin hastalığıdır. Bu nedenle, tüm yaşlı insanlarda demans gelişmeyecektir. Yaşa bağlı tipik değişiklikler bilişsel gerilemeye ve daha zayıf bir hafızaya yol açar, ancak bu demans geliştireceğiniz anlamına gelmez. Ayrıca, yaşa bağlı bu değişiklikler yavaşlatılabilir ve bunamalar önlenebilir.
Efsane #4 Yaşlı İnsanlar Yeni Şeyler Öğrenemez
Hayatınızın herhangi bir aşamasında yeni bir beceri öğrenebilirsiniz. Dil öğrenmek gibi faaliyetlerin yaş ilerledikçe zorlaştığı doğrudur, ancak yine de mümkündür.
Efsane #5 Başka Bir Dil Öğrenmeden Önce Bir Dilde Uzmanlaşmalısınız
Aynı anda iki dilde uzmanlaşmak daha uzun sürecektir, ancak bu kötü bir fikir olduğu anlamına gelmez. Beyniniz bilgi için savaşmaz, bu nedenle her ikisini de müdahale olmadan öğrenmek mümkündür. Aslında araştırmalar, iki dilli çocukların dil yapıları hakkında daha iyi bir genel bilgiye sahip olduğunu göstermektedir.
Efsane #6 Hafıza Eğitimi Almış Bir Kişi Asla Unutmaz
Hafıza bir kas gibidir. Onu kullanırız ya da kaybederiz. Bu nedenle, hafıza şampiyonları bile antrenman yapmaya devam etmezlerse yeteneklerini kaybederler. Yaşlandıkça sürekli pratik yapmak çok önemlidir.
Efsane #7 Beynimizin Sadece Yüzde Onunu Kullanıyoruz
Gupta bu noktayı evrimsel açıdan saçma olarak nitelendiriyor. Beynimizin potansiyelimizin 90%'sini geride tutması hiç mantıklı değil. Beyin, yapımı ve bakımı için çok fazla enerji gerektiren zorlu organlardır. Sonuç olarak, kullanılmayan fazla beyin dokusunu taşımak mantıklı değildir.
Efsane #8 Erkek ve Kadın Beyinleri Zekayı Belirleyecek Şekilde Farklılık Gösterir
Cinsiyetler arasında beyin fonksiyonlarının değişmesine neden olan biyolojik farklılıklar vardır. Ancak bu farklılık, bir cinsiyetin diğerinden daha donanımlı olmasına yol açmaz. Bunu düşünmenin en iyi yolu, hepimizin benzersiz bir beyne sahip olduğumuzdur. Buna rağmen, hepimiz öğrenme, hatırlama ve etrafımızdaki dünyayı anlamlandırma kapasitesine sahibiz.
Efsane #9 Günde Bir Bulmaca Doktoru Uzak Tutabilir
Bulmacalar beyninizin yalnızca belirli bir bölümünü kullanır. Bu nedenle, kelime bulmak için faydalı olabilirler ancak beyninizi keskin tutacak ölçüde eğitmezler. Daha genel olarak, bulmaca gibi aktivitelerle meşgul olmak beyninizi daha aktif tutmalıdır. Araştırmalar, aktif bir zihnin bilişsel gerilemeyi azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Efsane #10 Sol ya da Sağ Beyniniz Tarafından Yönetiliyorsunuz
Beyniniz iki yarım küreye ayrılmıştır. Sağ tarafınız duygusal ifade için, sol tarafınız ise dil için özelleşmiştir. Ancak araştırmalar, her iki yarım kürenin de neredeyse her zaman birlikte çalıştığını göstermektedir. Bu nedenle insanları sol ya da sağ beyinli olarak etiketleyemeyiz.
Efsane #11 Sadece Beş Duyunuz Var
Yaygın olarak beş duyudan bahsedilir. Ancak Gupta altı duyu daha olduğunu vurgulamaktadır:
- Propriosepsiyon - vücut parçalarınızın nerede olduğunu ve ne yaptıklarını hissetme.
- Equilibrioception - iç GPS'iniz olarak da bilinen bir denge hissi. Bu duyu size oturduğunuzu, ayakta durduğunuzu veya uzandığınızı söyler.
- Nosisepsiyon - acı hissi.
- Termoresepsiyon - sıcaklık hissi.
- Kronoalgı - zamanın geçtiğine dair bir his.
- Algı - açlık, susuzluk ve tuvalete gitme dürtüsü gibi içsel ihtiyaçlarınızın algılanması.
Efsane #12 Beyin Hücreleriniz Kabloludur ve Herhangi Bir Hasar Geri Döndürülemez
Önceleri bilim insanları, sabit sayıda nöronla doğduğumuza ve bunların sayısının sadece yaşla birlikte hasar gördükçe değiştiğine inanıyordu. Ancak son araştırmalar beynimizin plastik olduğunu gösteriyor. Plastisite, beynimizin yeni nöronlar ve bunlar arasında bağlantılar geliştirmeye devam edebileceği anlamına gelir. Davranışlar ve hatta düşünce biçimleri yoluyla beyninizi iyi ya da kötü yönde değiştirebilirsiniz. Örneğin negatif plastisite, sinirsel bağlantılarda zararlı olabilecek değişikliklere neden olur. Olumsuz düşünceler ve sürekli endişe, beyinde depresyon ve anksiyete ile ilişkili değişiklikleri teşvik edebilir. Ancak bunun tersi de mümkündür; olumlu düşünmeye çalıştığınızda beyninizdeki pozisyon değişikliklerini fark edeceksiniz.
Fantastik Beşli: Keskin Bir Zihne Sahip Olmak İçin 5 Temel Unsur
Gupta kitabı, okuyuculara zihninizi zinde tutmak için hayatınızda benimseyebileceğiniz beş yaklaşım önererek sonlandırıyor. Bu ilkeler bilimsel kanıtlarla desteklenmekte ve yaşlılıkta sağlıklı bilişsel işlevlerin desteklenmesi için temel teşkil etmektedir.
Sütun #1 Hareket
"Egzersiz, hasarlı beyin hücreleri için bir ilk yardım kiti görevi görerek yaralanma, felç veya önemli duygusal stres sonrası iyileşmeyi hızlandırabilir." - Sanjay Gupta
Hem aerobik hem de anaerobik egzersizler fiziksel faydalarının yanı sıra beyin için de faydalıdır. Bu nedenle Gupta, güne oturmadan önce her zaman biraz egzersiz yapmanızı öneriyor. Bu egzersiz bir şınav kadar basit ya da bir yoga dersi kadar karmaşık olabilir. Hareket, beyin hücrelerinin onarımı ve bakımı için gerekli olan kan akışını teşvik etmeye yardımcı olur.
Sütun #2 Keşfet
Yeni bir aktiviteyle meşgul olmak beyninizde yeni bağlantılar oluşturacaktır. Esasen, beyniniz güçlenecektir. Örneğin, mümkün olduğunca sık yeni bir hobi edinmeye çalışın.
Sütun #3 Rahatlayın
Rahatlamak vücudunuz için çok önemlidir, ancak beyniniz için de çok önemlidir. Kendinizi fazla çalıştırırsanız, hafızanız zayıflayacaktır. Aynı şekilde, yeterince uyumazsanız, beyniniz etkili bir şekilde onarılmayacaktır. Son olarak, stres yeni beceriler öğrenmenizi ve yeni durumlara adapte olmanızı engelleyebilir.
Sütun #4 Besleyici
Beslenme şekliniz beyin sağlığınız için çok önemlidir. Son yıllarda, beslenme şeklimizin beyin sağlığımız üzerindeki önemi bağırsak bilimi aracılığıyla daha da ortaya çıkarılmıştır. Kuruyemişler, tohumlar ve bütün gıdalar dahil olmak üzere sağlıklı gıdalar tüketmek, bilişsel gerilemeyi en aza indirmekle sürekli olarak ilişkilendirilmektedir. Öte yandan, şeker, doymuş yağ ve trans yağ oranı yüksek gıdalar tüketmek beyin gerilemesi ile ilişkilendirilmiştir.
Sütun #5 Bağlan
"Görünüşe göre, yüksek sosyalleşme hayati bir işarete benziyor." - Sanjay Gupta
Yüz yüze bir ortamda başkalarıyla bağlantı kurmak, tek başına bir bulmacayı tamamlamaktan çok daha etkilidir. Çeşitli bir sosyal ağa sahip olmanın beyin plastisitesini geliştirdiği ve bilişsel yeteneklerinizi korumaya yardımcı olduğu bulunmuştur.
Aşağıya yorum yapın ve ne öğrendiğinizi veya başka düşünceleriniz varsa başkalarına bildirin.
StoryShots'ta yeni misiniz? Bu özetin ve diğer yüzlerce çok satan kurgusal olmayan kitabın sesli ve animasyonlu versiyonlarını ücretsiz üst düzey uygulama. Apple, The Guardian, The UN ve Google tarafından dünyanın en iyi okuma ve öğrenme uygulamalarından biri olarak gösterildi.
Ayrıntılara dalmak için sipariş verin Kitap ya da sesli kitabını edinin ücretsiz.
İlgili Kitap Özetleri
Sınırsız tarafından Jim Kwik
Zihniyet tarafından Carol Dweck
Sınırsız Hafıza Kevin Horsley tarafından
Dijital Minimalizm tarafından Cal Newport
Psiko-Sibernetik tarafından Maxwell Maltz
Derin Çalışma tarafından Cal Newport
Kitap Nasıl Okunur tarafından Mortimer Alder
Öğrenme Sanatı tarafından Joshua Waitzkin
Ustalık Robert Greene tarafından
Atomik Alışkanlıklar tarafından James Clear
Hızlı ve Yavaş Düşünme Daniel Kahneman tarafından
Ultralearning tarafından Scott Young
Bir Zihin Nasıl Oluşturulur tarafından Ray Kurzweil
10 Günde Daha Hızlı Okuma tarafından Abby Marks-Beale
İlk 20 saat tarafından Josh Kaufman
Süper İnsan tarafından Dave Asprey
Bir cevap yazın