Zor Konuşmalar Özeti
| | | | |

Zor Konuşmalar Özet ve İnceleme | Douglas Stone ve Sheila Heen

En Önemli Şeyler Nasıl Tartışılır?

Hayat çok yoğun. Var Zor Konuşmalar kitaplığınızda toz mu topluyordu? Bunun yerine, temel bilgileri şimdi öğrenin.

Biz burada yüzeyi çiziyoruz. Eğer kitaba henüz sahip değilseniz Kitap ya da ücretsiz sesli kitap öğrenmek için Amazon'a tıklayın.

Sinopsis

Zor Konuşmalar iletişimin hayatımızın her alanında ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu göz önünde bulunduruyor. Mükemmel iletişim resmi müzakereler için gerekli olduğu kadar günlük etkileşimler için de çok önemlidir. Ancak insanlar özellikle belirli konuşma türlerinde zorlanırlar. Sonuç olarak, başarı için gerekli olsalar bile bu zor konuşmalardan kaçınırız. Douglas Stone, Bruce Patton ve Sheila Heen bu kitapta belirli konuşmaların neden zor olduğuna ışık tutuyor. Ayrıca, insanların neden bu konuşmalarla başa çıkma eğiliminin zayıf olduğunu da. Kitap, daha verimli tartışmalar yapmak için belirli teknikleri nasıl kullanabileceğimizi öneriyor.

Douglas Stone'un Bakış Açısı

Douglas Stone Triad Consulting Group'un Yönetici Ortağı ve Harvard Hukuk Fakültesi'nde müzakere dersleri veren bir Hukuk Öğretim Görevlisidir. Triad aracılığıyla aralarında Fidelity, Honda, HP, IBM ve Microsoft'un da bulunduğu çeşitli kuruluşlara danışmanlık yapmaktadır. Müzakere ve çatışma çözümü üzerine makaleleri New York Times ve Los Angeles Times'da yayınlanmıştır.

Bruce Patton'nin Perspektifi

Bruce Patton Roger Fisher ile işbirliği yaparak Harvard Hukuk Fakültesi'nde müzakere eğitimine öncülük etmiştir. Bruce, 15 yıl boyunca Thaddeus R. Beal Hukuk Öğretim Görevlisi olarak görev yapmıştır. Harvard Müzakere Enstitüsü'nde Müzakere Atölyesi ve İleri Müzakere Atölyesi dersleri vermektedir. Ayrıca, Üst Düzey Yöneticiler için Müzakere Programı üzerinde çalışmaktadır.

Sheila Heen'in Bakış Açısı

Sheila Heen 1995'ten beri Harvard Hukuk Fakültesi'nde Hukuk Öğretim Görevlisidir. Son yirmi yılını Harvard Müzakere Projesi'nde müzakere teorisi ve pratiğini geliştirerek geçirmiştir. Ayrıca Heen, Müzakere Programı'nda yönetici eğitim programları da düzenlemektedir. Heen, Triad Consulting'in Kurucusu ve CEO'sudur. Triad Consulting, merkezi Harvard Square'de bulunan ve altı kıtada müşterilerine hizmet veren bir kurumsal eğitim ve danışmanlık firmasıdır. 

Temel Bilgiler

Bu kitap, her gün zor konuşmalarla karşılaştığımız önermesine dayanıyor. Örneğin, sevdiklerinizden özür dilemek ya da patronunuza başka bir iş aradığınızı söylemek gibi. Her gün vermemiz gereken bir karar var: Bu zor konuşmalardan kaçınıyor muyuz, yoksa onlarla doğrudan mücadele mi ediyoruz?

Çeşitli konuşmalar zor olarak değerlendirilebilir ve bunlar kişiye göre değişir. Zor konuşmalar yalnızca cinsellik, ırk, cinsiyet, siyaset ve din hakkındaki yaygın konuşmalarla sınırlı değildir. Bizi savunmasız, garip veya rahatsız hissettiren herhangi bir konuşma olabilir. Bunlar muhtemelen ertelediğimiz ve başka bir zamana bıraktığımız konuşmalardır. Örneğin, yakın zamanda satın aldığınız bir ürünü iade etmek zor bir konuşma olabilir. 

Üç Konuşma Türünü Sıralayın

Bu kitabın ilk bölümünde yazarlar, her zor konuşmanın altında nasıl üç gizli konuşma yattığını anlatıyor. Bu kavram, yazarların yüzlerce konuşmayı inceledikten sonra fark ettikleri bir şeydir. Daha da önemlisi, insanlar zor konuşmalarının yapısını anlayabilirlerse, onları daha üretken hale getirebileceklerini de tespit ettiler. 

Tip 1 - Ne Oldu Konuşması

Bu konuşmalar, ne olduğu veya ne olması gerektiği konusundaki anlaşmazlıklarla ilgilidir. Bu tür konuşmalar birçok şekilde olabilir. Örneğin, kimin ne söylediği, kimin ne yaptığı, kimin haklı olduğu, kimin ne demek istediği ve kimin suçlanacağı gibi konular ele alınabilir. 

Tip 2 - Duygu Konuşması

Buna ek olarak, her zor konuşma, ilgili kişilerin duygularının geçerli olup olmadığını merak etmelerini içerir. Kızgın/üzgün olmalı mısınız? Konuşmadaki diğer katılımcının nasıl hissettiğinizi kabul etmemesi makul mü? Ayrıca, konuşmada diğer katılımcının duygularını incitip incitmediğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Duygular konuşmada ele alınmalıdır. 

Tip 3 - Kimlik Konuşması

Kimlik sohbeti kendimizle yaptığımız sohbettir. Bu konuşma, bu durumun sizin için ne anlama geldiğini kapsar. Zor konuşmalarda genellikle kendimizi ikinci kez tahmin ederiz. Karşımıza yetkin, nazik ve sevecen biri olarak çıkıp çıkmadığımızı düşünürüz. Bu konuşmalar kimliğimizi sorgulamayı içerir. Bu konuşmaların öz imajımızı ve öz saygımızı etkileyeceğinden endişe ederiz.

Her konuşma, üç konuşma türüyle de yüzleşmeyi içerir. Bunların her biri zor konuşmaların temelini oluşturur ve bu nedenle her bir türü aynı anda nasıl yöneteceğimizi öğrenmemiz gerekir. 

Öğrenme Sohbeti

İster kabul edelim ister etmeyelim, zor bir konuşma başlatmak çoğu zaman bencil nedenlerle motive olabilir. Bir noktayı kanıtlamak, birini azarlamak ya da karşımızdaki kişiden bir şey istemek isteriz. Ancak, üç zor konuşmada sıklıkla yapılan hataları anlamak, bu konuşmaları farklı bir şekilde görmenize yardımcı olacaktır. Sizin ve karşınızdaki kişinin sahip olduğu algıların ve niyetlerin karmaşıklığını takdir etmeye başlayacaksınız. Bunu yaparak, artık zor konuşmaları kendinize dayalı bir mesaj vermek için kullanmayacaksınız. Bunun yerine, bilgi paylaşıyor ve sorular soruyor olacaksınız. Sonuç olarak, sohbetiniz öğrenmeye dayalı bir sohbete doğru ilerleyecektir. Bu tür bir konuşma, ne oldu konuşmasını çevreleyen sorunları çözmenize yardımcı olacaktır. 

Zor konuşmalara doğru olduğunuza inanarak yaklaşmamalısınız. Bunun yerine, her katılımcının masaya farklı bilgi ve algılar getireceğini kabul etmeyi içeren bir öğrenme sohbetine katılın. Her birimiz farkında olmadığımız temel bilgilere sahibiz. Bu zor konuşmaların amacı, bu farklılıkları verimli bir şekilde keşfetmek olmalıdır. 

Ne Oldu Konuşmasının İyileştirilmesi

Bu kitapta verilen ilk ipucu, kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koymanızdır. Zor bir konuşmayı, karşınızdaki kişinin bakış açısını dikkate almadan ne kadar mantıksız olduğu konusunda kafanız karışmış bir şekilde bitirmek genellikle kolaydır. Diğer katılımcının farklı bakış açılarına sahip farklı bir kişi olduğunu kabul etmeyi öğrenmelisiniz. Bu nedenle, tutarsız sonuçlara varmaları normaldir. Görüşlerdeki farklılıklar genellikle maruz kaldığınız bilgilerdeki farklılıklardan kaynaklanır. Bu nedenle, sizinle aynı fikirde olmayan birine kırılmaktan kaçınmalı ve diğer kişinin henüz bilmediğiniz bir şeyi bilip bilmediğini araştırmalısınız. 

İkinci olarak, bu kitabın yazarları okuyucularını diğer kişinin kötü niyetli olduğunu varsaymaktan kaçınmaya teşvik ediyor. Bir arkadaşınızın ne kadar yorgun olduğunuza dair yorum yapması örneğini veriyorlar. Bunu bir hakaret olarak algılamak yerine, arkadaşınızın sağlığınızı ve refahınızı nasıl gözettiğini düşünün. Onlar sizi önemsiyor. Özetle, sohbetlerinize katılanlar hakkında her zaman en kötüsünü varsaymayın. 

Son olarak, başkalarını suçlamayı bırakmanız gerekir. Hararetli bir konuşmada diğer katılımcı sizi yanlış anladıysa, bu mutlaka onların suçu değildir. Her bir kişinin konuşmadaki katkılarını belirleyin ve durumu birlikte çözme sorumluluğunu üstlenin. Bu yaklaşımı benimsemek bir anlayışa varmanızı sağlayacaktır.

Kendinize aşağıdaki soruları sormaya çalışın:

  • İletişimsizlik nerede başladı?
  • İkiniz de bu karmaşaya nasıl katkıda bulundunuz?
  • İlerlemek için ikiniz de ne yapabilirsiniz?

Duygu Konuşmasını İyileştirme

Duygusal Ayak İzinizi Belirleyin

Zor bir konuşma sırasında hislerimizi ve duygularımızı kontrol etmek göründüğünden daha zordur. Duygularımız genellikle kontrol edilemez. Ayrıca utandığımızda veya incindiğimizde gerçek duygularımızı bastırırız. Öğrenme konuşması, ifade edilen ve edilmeyen duyguların önemini kabul ederek duygularımızı ele almamıza yardımcı olabilir. Ancak bu konuşma özel beceriler gerektirir. 

Öncelikle, zor konuşmalar sırasında kendi duygularınıza hitap etmelisiniz. Belirli durumlarda neden bu şekilde tepki verdiğinizi düşünün. Örneğin, çocukken duygularınızla nasıl başa çıktığınızı ve bunun şu anda zor konuşmalarla başa çıkma şeklinizle örtüşüp örtüşmediğini düşünün. Ayrıca, gençken zor konuşmaları nasıl ele aldığınıza çevrenizdekilerin nasıl tepki verdiğini düşünün. 

Bu süreç, zor konuşmalar sırasında doğal duygusal ayak izinizi tanımlar. Bundan sonra, bu duyguları müzakere etmek esastır. Algılarınız ve görüşleriniz duygularınızın temelini oluşturur. Bu nedenle, bu zor konuşmalarda algılarınızı yeniden gözden geçirmeye çalışın. Zor konuşmalara otomatik olarak tepki vermek yerine, başka bakış açılarını değerlendirmeye çalışın. Alternatif bir bakış açısını düşünmek bile zor bir konuşmaya verdiğiniz otomatik duygusal tepkileri yatıştırabilir. 

Duygularınızı Paylaşın

Son olarak, yazarlar duygularınızı paylaşmanızı önermektedir. Eğer bu konuşmalarla ilgili hem iyi hem de kötü duygularınızı paylaşmak istemiyorsanız, zor konuşmalarınız verimsiz kalacaktır. Sadece "kızgınım" demekle yetinmeyin. Bunun yerine, karşınızdaki kişiye bu konuşmayı neden önemli bulduğunu sorun ve duygularınız için daha derin bir neden sunun. Ayrıca, konuşmanın size nasıl hissettirdiğini ve neden böyle hissettiğinizi açıklarken suçlayıcı abartılardan kaçının. Karşınızdaki kişiyi "her zaman sen" veya "asla sen" gibi iddialarla suçlamak istemezsiniz. Bu ifadeler kişiyi haksız yere etiketlemektir. Bunun yerine, karşınızdaki kişinin sizin bakış açınızı ve duygusal tepkinizi anlamasına yardımcı olmaya çalışın. Ardından, kendi bakış açılarının ve duygusal tepkilerinin nasıl ve neden farklı olduğunu sorun. 

Kimlik Konuşmasının İyileştirilmesi

Kimlikle İlgili Mutlaklardan Kaçının

Kimlik üzerine düşünürken, kendimizi nasıl tanımladığımızı açıklayan birkaç terimi sıralamak bizim için kolaydır. Kimlikle ilgili konuşmalarda sorun, yalnızca mutlak ifadeler kullandığımızda ortaya çıkar. Çoğu zaman kendimizi sadık ya da hilekar, sevgi dolu ya da nefret dolu olarak algılarız. Kimlikler asla mutlak değildir. Zor konuşmalar kimliğimizi hızla sorgulamamıza neden olabilir. Dolayısıyla, kimliğimizi mutlaklar üzerinden tanımladığımız için, zor konuşmaları öz imajımıza yönelik bir saldırı olarak görürüz. Örneğin, belki de kendinizi sadık bir insan olarak görüyorsunuz. Yüksek maaşlı rakip bir firmada daha keyifli bir rolde çalışmak için bir teklif aldığınızı düşünün. Bu teklifi kabul etmek, eğer mutlak değerlerle çalışıyorsanız, kimliğiniz konusunda kafanızın karışmasına yol açabilir. Bu pozisyonu kabul etmek sizi sadakatsiz bir insan yapar, değil mi? Bunun yerine, bu düşünceye meydan okumalısınız. Geçmişte nasıl sadık olduğunuzu ve yine de işinizde fena halde düşük ücret aldığınızı düşünün. Ayrıca, daha iyi maaşlı bir işle ailenizin geçimini sağlayarak onlara daha fazla sadakat göstermeye öncelik vermiş olursunuz. Bu örnek, kimliğin nasıl ya hep ya hiç olmadığını göstermektedir. 

Hatalar Kaçınılmazdır

Bu örnekler, kitabın öz kimliğimizi sorgulayan başkalarına meydan okuyarak zamanımızı ve enerjimizi boşa harcamamamız gerektiği fikrini destekliyor. Bunun yerine, hata yapacağınızı kabul edin. Niyetinizin karmaşık olduğunu ve muhtemelen bu sorunun zorluğuna katkıda bulunduğunuzu kabul edin. Bunu yapmak, diğer katılımcıların da hata yapabileceğini kabul etmenize yardımcı olacaktır. 

Yazarlar okuyucuları, başka bir kişinin eylemlerini kontrol edemeyeceklerini kendilerine hatırlatmaya teşvik etmektedir. Bunun yerine, yalnızca o kişinin eylemlerine nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz. Diğer kişinin nasıl tepki verebileceğini ve bu tepkilerin kimliğinizi nasıl sorgulayabileceğini hayal edebilirsiniz. Ayrıca, konuşmayı dengeli bir şekilde gözden geçirmeye çalışın. Bu konuşma muhtemelen uzun vadede önemsiz olacaktır. Bu nedenle, bu konuşmaları tüm öneminizi vereceğiniz bir yerden ziyade öğrenmek için kullanın. 

Son olarak kitap, bazen zor bir konuşmaya ara verilmesini öneriyor. Zor konuşmalar sırasında duygusal olarak bunalmak kolaydır, çünkü bu konuşmalar genellikle her iki kimliğinizle de bağlantılıdır. Eğer bunaldığınızı hissederseniz, diğer katılımcıdan söylediklerini düşünmek için biraz zaman istemelisiniz. 

Üçüncü Hikayeyi Anlatın

Zor bir konuşmaya başlarken, asla hikayenin kendi tarafınızla başlamamanız gerektiğini unutmamalısınız. Kendi hikayemizle başlamak, karşımızdaki kişinin öz imajını tehdit etme riski taşır. Hikayeyi kendi bakış açınızdan anlatmak yerine, durumu tarafsız bir gözlemcinin bakış açısıyla açıklayarak başlayın. Durum hakkında objektif bir şekilde konuşun. Bunu yaptıktan sonra, sohbet etmek istediğiniz kişiye bir davetiye uzatabilirsiniz. Bu şekilde, konuşmaya bir sorunu çözme anlayışıyla başlarsınız. Bu anlayış, konuşmanın yargılamadan başlamasını sağlar. Ayrıca, konuşma bir çözüm bulmak için birlikte çalışıyormuşsunuz gibi çerçevelenecektir. 

Konuşma, onların bakış açısını nasıl daha iyi anlamak istediğinizi açıklayarak başlamalıdır. Birlikte bir anlaşmaya varmak istediğinizi vurgulamaya çalışın. Sonucun verimli olması için onların yardımını istiyorsunuz. 

Son olarak, ısrarcı olduğunuzdan emin olun. Muhtemelen savunmacı duygular yine de konuşmanın içine sızacaktır. Bu tepkilere açık olun ve onların savunmacı duygularını paylaşmalarına izin verin, ardından siz de kendi duygularınızı paylaşabilirsiniz. Diğer kişinin yanıtlarını dinlediğinizden emin olun ve ne dediklerini anladığınızı gösterin.

Son Noktalar ve Başarılı Zor Konuşmalar için Beş Adım

Son Puanlar

İnsanlar olarak genellikle zor konuşmalardan kaçınırız. Oysa bunlar en önemli konuşmalardan bazılarıdır. Bu konuşmaları verimli kılmak için onlara doğru şekilde yaklaşmamız gerekir. Her konuşmayı bir öğrenme konuşmasına dönüştürmeye çalışın. Başkalarının farklı bir bakış açısına sahip olacağını kabul edin. Unutmayın, her insanın konuşmayı verimli hale getirmeye yardımcı olacak güçlü yönleri vardır. Zor konuşmalar sırasında sıklıkla yaşadığınız duyguları tanıyın, bunun neden olabileceğini düşünün ve bunları paylaşmayı öğrenin. Diğer kişinin duyguları da sizinkiler kadar geçerlidir. Son olarak, kimliğinizin mutlak olmadığını ve değişebileceğini unutmayın. 

Başarılı Zor Konuşmalar İçin Beş Adım

Her zor görüşmeden önce aşağıdaki noktaları aklınızda tuttuğunuzdan emin olun:

  1. Her iki taraf için de üç konuşmayı göz önünde bulundurarak kendinizi konuşmaya hazırlayın. Yani, her iki bakış açısından da neler olduğunu düşünün. Duygularınız konusunda net olun ve kimliğinizi temellendirin.
  2. Bu konuyu gündeme getirmeye değip değmeyeceğine karar verin. Değerli olması için iyi amaçlarla desteklenmesi gerekir. Bunlar öğrenme, paylaşma ve sorun çözmedir. Sadece başkalarını suçlamak ve yargılamak için yapılan zor konuşmalardan kaçının.
  3. Konuşmaya katılmaya değer olduğuna karar verirseniz, üçüncü hikaye ile başladığınızdan emin olun. Sohbete tarafsız bir gözlemci olarak başlayın ve onları sorunun çözümünde size katılmaya davet etmeye doğru ilerleyin.
  4. Önce onların, sonra da sizin üç hikayenizi keşfedin. Konuşma rotasından çıkarsa, tekrar rayına oturttuğunuzdan emin olun.
  5. Görüşme boyunca sorun çözün. Her iki tarafı da çözüme kavuşturabilecek fikirleri ve gelecekteki görüşmelerin verimli bir şekilde gerçekleştirilebileceği yolları belirleyin.

PDF, Ücretsiz Sesli Kitap ve Zor Konuşmaların Animasyonlu Özeti

Bu özet hakkında geri bildiriminiz varsa veya öğrendiklerinizi paylaşmak istiyorsanız, aşağıya yorum yapın.

StoryShots'ta yeni misiniz? Bu özetin ve diğer yüzlerce çok satan kurgusal olmayan kitabın sesli ve animasyonlu versiyonlarını ücretsiz üst düzey uygulama. Apple, The Guardian, The UN ve Google tarafından dünyanın en iyi okuma ve öğrenme uygulamalarından biri olarak gösterildi.

Ayrıntılara dalmak için sipariş verin Kitap ya da sesli kitabını edinin ücretsiz.

İlgili Kitap Özetleri

Benzer Yazılar

2 Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site spam'i azaltmak için Akismet kullanmaktadır. Yorum verilerinizin nasıl işlendiğini öğrenin.